İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği saldırı, Orta Doğu’daki jeopolitik dengeleri bir kez daha alt üst etti. Saldırının hemen ardından gözler, Tahran’ın bu duruma nasıl bir yanıt vereceğine çevrildi. Gelişmeler, sadece bölgedeki ülkelerin değil, dünya genelindeki güçlerin de dikkatini çekti. Başkanlık seçimleri öncesinde ABD, Rusya, Çin ve Avrupa Birliği, olayın gelişimini yakından takip ediyor. Öyle ki, her ne kadar çatışmalar doğrudan iki ülke arasında gerçekleşse de, uluslararası güvenlik durumu açısından etkileri büyük olacaktır. İşte İsrail’in saldırısına İran’nın olası cevaplarını tartışan beş senaryo.
İran, askeri gücünü yasal alanların ötesine geçerek bir asimetrik savaş stratejisi benimsiyor. Bu bağlamda, Hezbollah gibi müttefik grupları kullanarak İsrail’in sınır güvenliğini tehdit eden eylemler gerçekleştirebilir. Bunu savunma ve yanıt vermek için askeri operasyonlardan çok, düşmanın zayıf noktalarına yönelik siber saldırılarla yapmayı seçebilir. Saldırıların terörizm veya siber saldırılar yoluyla gerçekleştirilmesi, Tahran’ın yapabileceği muhalefet ve tepkisel eylemler arasında ilk sırada yer alıyor. İsrail’e karşı böyle bir yola başvurması, uluslararası kamuoyunda İran lehine bazı destekler de sağlayabilir.
Bir diğer olasılık da, İran’ın uluslararası alanda daha fazla destek arayışında bulunması. Özellikle Rusya ve Çin gibi müttefik ülkelerle ilişkilere ağırlık vererek, kendi mevzisini güçlendirmek ve İsrail’e karşı ortak bir strateji geliştirmek isteyebilir. Tahran, bizatihi kendisinin hedef alındığını dünya kamuoyuna duyurarak, uluslararası planda destek talep edebilir. Bu bağlamda özellikle bölgedeki Arap ülkeleri ile de yeni ittifaklar geliştirmesi, İran’ın stratejik hamlelerinden birini oluşturabilir. Bu durum, uzun vadede Tahran’ın İsrail üzerindeki baskısını artırabilir.
Askeri yanıt vermek, İran için en radikal seçeneklerden biri. Bu noktada, doğrudan bir askeri operasyon gerçekleştirmek İran’ın askeri stratejisinin bu aşamasında tartışmaya açık. Ancak, doğrudan bir askeri müdahale, hem İran hem de bölgedeki diğer ülkeler için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu tür bir yanıtın beklenmesinin en önemli nedenlerinden biri, Tahran’ın savunma bütçesi ve askeri kapasitesidir. İran’ın, bazı stratejik silahlarını kullanarak İsrail’in kritik hedeflerini vurması durumunda, bölgedeki güç dengeleri köklü bir şekilde değişebilir. Yine de, böyle bir eylem İran için büyük riskler taşıyacaktır; bu nedenle karar vermeden önce dikkatle değerlendirilmesi gereken bir senaryo olarak öne çıkmaktadır.
İran içinde yükselen milliyetçi söylemler ve hükümete dair eleştiriler arasındaki denge, bu saldırının ardından daha da önemli hale gelecek. Hükümetin, içerideki muhalefeti bastırmasına veya desteklemesine yol açacak bir iç politika değişikliği gerçekleşebilir. Bu, başta dini liderlik ve hükümetin propaganda makinesi tarafından kullanılabilir. Dolayısıyla, İran’da Tahran yönetiminin, dış düşman olarak gördüğü İsrail üzerinden kendi iç gündemini güçlendirmesi beklenir. Toplumsal muhalefeti bir yana iterek, ulusal bir birlik ve beraberlik anlayışını pekiştirmek, İran’ın savunma stratejilerinin bir parçası haline gelebilir.
Son olarak, İran’ın nükleer programını hızlandırmasının ve bunu legitim hale getirmenin yollarını arayabileceği de göz ardı edilmemeli. İsrail’in şartlarını daha da zorlayarak, bölgedeki diğer güçlerle bir denge sağlamaya çalışabilir. Tahran, nükleer silah programını gerekçelendirerek, elini güçlendirebilir. Bu durum, özellikle bölgesel ve uluslararası arenada kendine daha fazla müttefik bulmasını sağlayarak, İran’ın elini daha da kuvvetlendirebilir. Ancak böyle bir yaklaşım, aynı zamanda Tahran’ı daha fazla yaptırımla karşı karşıya bırakma riski taşımaktadır.
Sonuç itibarıyla, İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, Tahran’ın nasıl bir yanıt vereceği konusunda birçok olasılığı da beraberinde getiriyor. Tahran, hem askeri hem de diplomatik alanda dikkatli adımlar atmayı hedefleyecek. Orta Doğu’daki dengelerin değişmesi, bölgesel güçlerin çıkarları doğrultusunda şekillenecek. Bu nedenle, gelişmeleri takip etmek ve karşılıklı hamleleri dikkatle değerlendirmek büyük önem taşıyor.