İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilim Kurulu, 2023 yılında gerçekleştirdiği değerlendirmelerle İstanbul’un deprem riski hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yapılan detaylı analizler ve bilimsel veriler doğrultusunda, İstanbul’un deprem tehlikesinin ortadan kalkmadığını vurgulayan Bilim Kurulu, şehrin afetlere karşı hazırlık durumunun aciliyetine dikkat çekti. Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul, coğrafi konumu itibarıyla sık sık sismik aktivitelerle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, şehirde yaşayan milyonların güvenliği için bir tehdit oluşturuyor. Bilim Kurulu, son yıllarda yapılan yapılaşmaların depreme olan dayanıklılığını sorgularken, yetkililerin alması gereken önlemleri de sıraladı.
İstanbul'un tarihi boyunca birçok büyük depreme tanıklık ettiği bilinmektedir. 1999 Gölcük Depremi sonrasında Türk toplumunda deprem bilinci artmış olsa da, özellikle İstanbul’da yapılaşma ve urban transformasyon süreçleri, yeni binaların deprem yönetmeliklerine uygun olup olmadığını sorgulatıyor. İBB Bilim Kurulu’na göre, İstanbul’un büyük bir depreme maruz kalması kaçınılmaz. Kurul, şehirdeki mevcut binaların yüzde 30’unun deprem yönetmeliklerine uygun olmadığını ve bazı bölgelerin risk altında olduğunu belirtti. Bu tespitler ışığında, site yöneticileri ve bina sahiplerinin mevcut durumdan haberdar olmaları ve gerekli önlemleri alıcı adımlar atması gerektiği ifade edildi.
İBB Bilim Kurulu'nun raporunda, İstanbul'un deprem hazırlık seviyesinin artırılması için bir dizi öneri sunulmuştur. Bu önerilerin başında; mevcut binaların acil bir şekilde gözden geçirilmesi, güçlendirme çalışmalarının hızlandırılması ve toplumsal deprem eğitiminin artırılması geliyor. Ayrıca, şehir planlamalarının deprem riskleri göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğinin altı çizildi. Yeni yapılacak inşaatların, sadece mevcut yönetmeliklere uygun değil, aynı zamanda gelecekteki potansiyel riskleri de göz önünde bulundurarak tasarlanması gerektiği üzerinde duruldu. Bilim Kurulu, İstanbul'un afetlere karşı daha dirençli bir şehir haline gelmesi için yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm vatandaşların ortak bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç olarak, İBB Bilim Kurulu’nun yaptığı açıklamalar, İstanbul'da yaşayan herkes için büyük bir uyarı niteliği taşıyor. Deprem riski her ne kadar göz ardı edilse de, bilimsel veriler ve geçmiş deneyimler, İstanbul'un büyük bir deprem için hazırlıklı olması gerektiğini açıkça gösteriyor. Yerel yönetimlerin aktif bir çalışma başlatması, vatandaşların ise konu hakkında daha bilinçli hale gelmesi, İstanbul'un geleceği için kritik öneme sahiptir.